Cihan İPEK
cihanipek@salihtas.net
Kültür ve Tarihi Varlıkların Korunması
23/04/2021

17 Mayıs 1639'da Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi devleti arasında imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşmasının imzalanması tarihinden, 5 Haziran 1926 tarihinde Türkiye ve Irak arasındaki siyasi sınırları belirlemek ve komşuluk münasebetlerini düzenlemek amacıyla İngiltere ve Türkiye arasında imzalanan Ankara Antlaşması tarihine kadar, Irak Kürdistan Federe Bölgesinde bulunan Amediye şehri ve etrafındaki köyler, hukuken Türkiye’nin toprağıydı.

Arkeolojik kazılara göre Amediyeşehrinin ve etrafındaki yerleşim yerlerinin tarihi binlerce yıl milattan önceye dayanır. İncil araştırmaları tarihçilerinden bazılarının tezlerine göre, Hazreti İsa doğduğunda, ona hediye götüren 3 bilge kral bu şehirde doğmuşlar.

Bir kısmı ayakta kalmış olan şehrin kalesi, 1142 yılında Selçuklu Sultanı Melikşah'ınKomutanlarından  Halep valisi, "Atabeg Ak Sungur el-Hadçib"in oğlu  öğretmen, din alimi, hukukçu ve komutan "İmadeddinZengi,"(1085–1146 M.S.) tarafından inşa edilmiştir. Şehir o tarihten sonra İmadiye/Amediye diye adlandırılmıştır.

Amediye1376-1843 yıları arasında Kürt Behdinan Emirliğine(Mirliği) başkentlik yapmış ve o günden günümüze kadar da çok kültürlü, çok dinli bir yaşamın sembolü olarak bilinmiştir.

1950'li yıllara kadar şehirde Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar barış içinde bir arada yaşamışlar. Ancak 1950'lerden sonra Irak merkezi hükümetlerinin baskılarına dayanamayan Yahudi ve Hıristiyan nüfus peyderpey şehirden göç etmek zorunda kalmışlar. Bu gün şehirde dayalı döşeli bulunan bir kilise ile Sinagog kapıları kilitli ve boş olarak aynen duruyorlar.

Gara dağlar silsilesindeki bir dağın tepesine kurulu olan Amediye şehri, kalesiyle birlikte tam bir kartal yuvasını andırmaktadır. Şehrin kurulu olduğu dağın eteklerinde yılın on iki ayı harılharıl akan derenin kenarında, yeşillikler içinde bulunan medrese ve tekkiyelerin kalıntıları, günümüz büyük üniversitelerin kampüslerini dahi aratmamaktadır.

Bu gün (16.04.2021) haberlerde okudum. Amerika Birleşik Devletlerinin Erbil Konsolosu geçenlerde Amediye’yi ziyaret etmiş ve şehir kalesinin ayakta kalan ve Musul kapsı diye adlandırılan kısmın restore edilip korunması için 500 bin dolar bağışta bulunmuş.

Böyle bir haberi okurken, Kürdistan federe Bölgesine yılda 11 milyar ihracat yapan Türkiye’nin aynı şehrin etrafındaki dağları ve köyleri neredeyse aralıksız her gün bombalamasının nedenini düşündüm. Kendimce pek de gerekli bir neden bulamadım.



473 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri - 30/03/2021
Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri
İktidar Utanmazlığı - 12/10/2020
İktidar Utanmazlığı
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset - 08/12/2017
Asker Devletler ve Çatışmalı Siyaset
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var. - 06/12/2017
Sanki yine oyun içinde anlaşmalı bir başka oyun var.
Uyduruk bir masal - 26/11/2017
Uyduruk bir masal
HUKUK DEVLETİ HAYALİNİN SONU - 06/11/2016
‘‘Bu yürüyüşümüze bir slogan da lazım.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan - 10/01/2016
Diyanet İşleri Başkanlığı, Fetva ve Yalan
Irak Federasyonu ve IŞİD (ISİS) - 19/06/2014
Irak Federasyonu ve IŞİD (ISİS)
 Devamı